Simonoğlu - Milli Mensucat Fabrikası’ndan Adana’nın Yeni Müzesi’ne Şehrin İzleri 1. Bölüm

28 Nisan 2018 Cumartesi
Simonoğlu - Milli Mensucat Fabrikası’ndan Adana’nın Yeni Müzesi’ne Şehrin İzleri 1. Bölüm


2013-2014 yıllarında, birinci etabı 3 ay, ikinci etabı ise 12 ay gibi bir sürede uygulama projeleri tamamlanan Adana Müzesinin, birinci etabını içeren Fabrikanın ambarlar bölümündeki Arkeoloji-Mozaik Müzesi yapılarının uygulamaları ile açık alan düzenlemeleri tamamlanmış, şu aşamada Müzede sergilenecek nesnelerin sunumuna yönelik uygulamalar devam etmektedir.

Dr. Nimet ÖZGÖNÜL - Kemal NALBANT - Doğan Zilan ÖZCAN

2013-2014 yıllarında, birinci etabı 3 ay, ikinci etabı ise 12 ay gibi bir sürede uygulama projeleri tamamlanan Adana Müzesinin, birinci etabını içeren Fabrikanın ambarlar bölümündeki Arkeoloji-Mozaik Müzesi yapılarının uygulamaları ile açık alan düzenlemeleri tamamlanmış, şu aşamada Müzede sergilenecek nesnelerin sunumuna yönelik uygulamalar devam etmektedir. Proje sürecinde yerin sesini dinlemek, ruhunu anlamak ve değerlendirebilmek için bölgedeki önemli yerleşmeler, ören yerleri gezilmiş, yere ait her tür yazılı (roman vb), görsel (film vb.) eser ve belge değerlendirilmiştir. Ayrıca, Adana’ da alanın bütün aktörlerinin (Sanayi Odası, Çiftçiler Birliği, Tarım Borsası, Adana Güç Birliği Vakfı, Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü - Ziraat Fakültesi, Adana Tarım Müzesi İşbirliği Girişimi Gönüllü Grubu ve Adana Arkeoloji Müzesi) temsilcileri ile toplantılar yapılmış, müzenin vizyonu ve koleksiyonu ışığında bunları geliştirecek çoğaltacak her türlü yol aranmış, sonuçta sergilenecek eserler ve kurgu tartışılmıştır.

Projelerin her aşaması Fabrika alanı içindeki tescilli kültür varlığı taşınmazlar nedeni ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası gereği, Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nda karşılıklı yapılan irdeleme ve tartışmalar ile kararlar alınmıştır. Kurul tarafından onaylanan projelerle paralel, Müze Alanının etkilediği ve etkilendiği alanlarda (yakın çevre) gerekli imar plan değişikliğinin yapılması, bölgenin geçmiş ve yeni değerleriyle birlikte bütüncül yeniden planlanması süreci başlamıştır.


MİLLİ MENSUCAT FABRİKASI

Nasıl ki konutlar toplumların özel yaşamlarına, ticari yapılar ekonomik girdi ve ilişkilere, dini yapılar inanca bağlı dinsel gereksinmelere ve ritüele göre oluşturulmuş ise, 19. yüzyıldan bu yana sanayi yapıları da, üretimin türü ve teknolojinin rasyoneli ile şekillenmiştir. Yaratıcı iş, beceri, zeka ve bunların uygulamaya konulmasını ifade eden sanayi mekanizmaları ve onun üretim mekanı olan sanayi yapıları ile oluşturdukları çevreler de antik dönemden günümüze ülke ekonomisinin yaşamsal mekanlarıdır.


Günümüzde tarihi, kültürel ve mimari, estetik değerler açısından değerlendirilen ve kent kimliğinin asal unsurları olarak korunan yapılar her dönemde farklı açılardan yorumlanmakta, çoğunlukla

da bağlamlarından kopartılarak dönüştürülmekte, yaşatılmakta ya da yok edilmektedir. Çok sayıda uygarlığın mekânı olan, aldığı göçlerle uzun süreçler içinde kentleşen Adana tarih boyunca farklı kültürler tarafından şekillenmiş; kaçınılmaz olarak da çeşitli uygarlıkların oluşturduğu yapılı çevreler günümüze yatayda, dikeyde farklı birliktelikte izler olarak günümüze ulaşmıştır. Adana’daki Milli Mensucat Fabrikası da bu izlerden bir tanesidir. 2006 yılında o zamanki adı ile Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu (K.T.V.K.B.K), Milli Mensucat Fabrikası’nın bazı yapılarının “endüstri mirası niteliği taşıması nedeniyle” 29. 06. 2006 gün ve 1701 nolu kararı ile “kültür varlığı” olarak tesciline karar vermiştir. Bu karar son derece isabetli bir şekilde buradaki endüstriyel miras meselesini daha da ağırlıkla endüstriyel arkeoloji bağlamında fabrikayı bütün ekleri ile birlikte bir bütün olarak ele almıştır. Zira, Ortaçağın sonuna kadar Uzak Doğuda ve İslam ülkelerinde bir şekilde kendi kültürlerine özgü şehirler oluştu ama, 19. Yüzyıl'dan başlayarak birçok kent Avrupa’nın etkisi altında sanayi dünyasının kent modelini kabullenmek zorunda kaldı.

Adana kentinde Tarsus ile beraber, İngilizlerin 1860larda Çukurova’da pamuk üretimini yaptırmaya başlamasının ardından (Amerikan İç savaşının etkisiyle) ilk çırçır fabrikalarını kurulmasıyla Anadolu’da bunun ilk Sanayi Kentlerinden birinin temelini atılmıştır. Tabii, sanayinin büyük dönüştürücü gücü birçok kenti kökten biçimde derinden etkiledi, fabrikalarla, etrafındaki diğer ek yapılarıyla, bacalarıyla, açık alan düzenlemeleriyle endüstriyel peyzaj dediğimiz bir olayla karşı karşıya kaldık.

Milli Mensucat Fabrikası, eski ismiyle Simonoğlu Fabrikası (Şekil 1), kentin ikinci iplik fabrikasıdır ve Aristidi Kozmo Simonoğlu tarafından 1906 yılında yaptırılmıştır. Fabrika değişik nedenlerle sürekli el değiştirmiştir. İlk değişim, mübadele nedeni ile ailenin 1922 yılında Fransa'ya göç etmesi sonucu Rober Şirketi’ne devredilmesidir. Milli mücadeleden sonra fabrika, kısa dönemler halinde yeni kurulan Milli Ticaret T.A.Ş., Adanalı Tüccar Şevket Bey ve ortakları tarafından işletilmiştir. 1927 yılında Atatürk'ün Adana'daki sahipsiz fabrikaların işletilmesi talimatı ile bu görev 1. Dönem Milletvekili Nuh Naci Yazgan'a verilmiş ve Fabrika Milli Emlak tarafından ihaleyle, Nuri Has, Mustafa Özgür ve Seyit Tekin'e satılmış, daha sonra bu işletmeye Nuh Naci Yazgan da ortak olmuştur. (şekil: 1a) Yeni devlet yapısında, yeni işletmecilerle adı (Atatürk’ün isteği üzerine ‘milli’ kelimesinin eklenmesiyle) Milli Mensucat olarak değiştirilen yapıya çok yönlü yeni bir kimlik verilmiştir.

Cumhuriyetten sonra hızla gelişen Adana için, Herman Jansen’in (Ankara’nın İmar Planını da yapan) 1940 larda gerçekleştirdiği Adana İmar Planı, kentin gelişmesini büyük oranda kentin kuzeyine demiryolu hattı yayına doğru öngörmüştür. Endüstri kullanımına ayrılmış alanlar MMF çevresinde konumlanmış, yeni gelişme alanları da MMF’nin hemen doğusunda tanımlanmıştır. Öte yandan, 1927-1937’li yıllarda sınırları oldukça genişleyen işletme (Şekil 2), 1968 – 1978 tarihleri arasında Türkiye'deki "En Büyük 100 Şirket" arasında yer almış , 2007) , Milli Mensucat T.A.Ş. olarak dokuma üretimine ve kent-ülke ekonomisine önemli katkıda bulunmuştur.

1983 Yılında 49 yıllığına kiralanan fabrika tekrar işletilememiş, boyahane, dokuma ve iplik bölümü makineleri 1983 yılında Adana'da SSK Bölge Müdürlüğü'nün oluşturduğu bir komisyon tarafından yürütülen ihaleyle satılmıştır. 1978 yılında Adana Sanayi Odası’ndaki kaydı silinen Fabrikanın dönem dönem belirli bölümleri çalışmış, 2000’li yıllarda makineleri satılmış, şirketin borçlarından ötürü SSK'ya geçen kullanım hakkının 2012 yılında sona ermesiyle, fabrika Milli Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından çeşitli küçük imalathanelere kiraya verilmiştir Bu mülkiyet ve kiralama yolu ile kullanım biçimi 2013 yılına kadar devam etmiştir.

Bu süreçte Milli Mensucat Fabrika yapılarının 2006 yılında Adana K.T.V.K.B.Kurulunca, “Endüstri Mirası Kültür Varlığı” olarak tesciline karar verilmiş ve yapılar “2. dereceden risk grubu yapı” olarak tanımlanmıştır. Kentin simgelerinden biri olan alanın korunarak sürdürülebilirliğinin sağlanmasının ilk adımı olan bu tescil kararından sonra 2013 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, alanın Adana Bölge/Şehir Müzesine dönüştürülmesi için koruma/restorasyon, yeni kullanım proje çalışmalarını başlatmıştır. Alan ve yapılar 2013 yılına kadar geçen süreçte yani yakın geçmişte gelir getirmesi amacıyla yapılar parça parça devlet kurumları tarafından üretim alanı ve depo olarak kiralanmış ve kullanılmıştır. İçerdiği değerler nedeniyle son yıllarda görsel sanatlarda dekor içerikli olarak film, dizi vb. kullanımlar için de kiralanmıştır. Ancak bu kullanımlar esnasında yapılan bazı müdahaleler ile şekil değiştirirken, diğer taraftan terk edilmişlik, kötü kullanım, vandalizm, doğa koşulları vb. etmenlerin neden olduğu malzeme bozulmaları ve yapısal sorunlardan kaynaklı yıkımlarla daha da harap hale gelmiştir.

Adana kentinin toplumsal ve mekânsal dönüşümüne, sanayi ve üretim tarihine tanıklık etmiş Fabrika’nın Müze olarak tasarımında; çağdaş müzecilik normlarını temel alan, toplumsal kültürün değişen taleplerini göz önünde bulunduran, katılımcılığı ve kültürel paylaşımı gözeten bir yaklaşım ile yola çıkılmıştır. Bu yaklaşım, Mili Mensucat Fabrikası’nın değerlerinin korunarak ‘Adana Arkeoloji, Mozaik, Kent, Etnografya, Tarım ve Sanayi Müzesi’ne dönüştürülmesini, bölge/kent belleğinin bir üretim mekanında “depolanarak” sunulmasını, bilgi ve belgenin “arşivlenerek” geleceğe bütüncül olarak aktarılmasını, (bu yenilikçi yaklaşımı ile fabrikanın alacağı yeni kimlik) sonuçta Fabrikanın kentin geleceğinde kent ve bölgenin değiştiricisi, kültürel odağı olmayı hedeflemektedir. Bir başka deyişle “Yeni Santral” Adana. 


FABRİKA ALANI

Adana İli Seyhan İlçesi’nin Döşeme Mahallesi, 60064. Sokak’ta yer alan Milli Mensucat Fabrikası, kent merkezinde üretim, idari, sosyal/kültürel işlevli yapılar ve bunları destekleyen yapı çeşitliliği ve açık alanları ile pamuktan iplik ve dokumanın üretildiği bugün kullanılmayan, harap bir yerleşkedir.

Yapılara Doğuda 2, Batıda 3 olmak üzere farklı özelliklerde ve işlevlerde 5 adet kapı ulaşılmaktadır. Doğudaki kapılar, kiralık ambarlar girişi, idari giriş ve işçi girişi; batıdaki kapılar ise depo alanları girişi amaçlıdır. Yerleşke üretim mekanları, depolar, idari ve servis birimleri ile lojman ve yatakhane yapıları ve bunları bağlayan yollardan oluşmaktadır.

Üretimin manzumesi pamuğun işleniş sırasına göre tanımlanan mekânlarda gerçekleşmektedir. Ham pamuk fabrikaya balyalar halinde girmekte, depolarda istiflenmekte, üretim mekânlarında ipliğe işlenerek, boyanmış iplik ve kumaş olarak üretim haneden çıkmakta ve üretilen ürün tekrar depolarda istiflenerek, gerektikçe piyasaya sürülmektedir. Bu işleyişin temel mekanları fabrikanın üretim birimleridir. Bunlardan :

1. Fabrikanın enerji kaynağı, buhar üreticileri merkezi üretim birimi kazan dairesi mekanı: fabrikanın işleyişi için gerekli olan enerjinin üretildiği birimdir. Mekanda odun/ kömür ile çalışan, tuğla fırın ve bu fırından beslenen ve Fabrikanın enerji üretimini, laboratuvar hizmetlerini, teknik ihtiyaçlarını kendi içerisinde sağlayan teknik mekânlar bulunmaktadır. Üretim birimlerine erişimi eşit mesafede olacak şekilde Fabrikanın merkezi alanında konumlanmaktadır.

Bu birimler makina dairesi, elektrik dairesi, buhar üreticileri, laboratuvar, dökümhane, marangozhane, yangın havuzu, su kulesi, su kuyusu, soğutma, trafo olmak üzere farklı işlevleri yüklenmiştir. Fabrikanın ilk inşa edildiği dönemden itibaren özgün konumunda olduğu bilinen bu mekanlar zaman içindeki değişimlerle ancak bazı bölümlerde özgün özelliklerini de sunarak varlıklarını günümüze kadar sürmüştür.

Üretim sürecinde işçinin çalışabilmesi için havalandırma ve ışık sistemi, üretebilmek için mekanik donatılar, mekânların en önemli öğeleridir. Mekânların bir köşesinde yer alan havalandırma ünitesi/mekanı ve kuzeyden doğal ışık sağlayan şed çatı sistemi ve sistemin öğeleri yapılarla birlikte tasarlanmış dönemin teknik ve teknolojisini sunan en özgün öğeleridir.

Atölyeler: Fabrikada üretilen iplik ve kumaşın ham maddesi pamuğun üretime başlama hazırlığının yapıldığı alanlar olarak nitelendirebileceğimiz bu mekânlar; sırasıyla balya açıcılar, hallaç hane, tarak dairesi, saraç dairesi, tıraş, hidrolik balya presi, banyo bölümleri olarak ayrılmış, birbirine akan mekanlardır. Bu mekânlarda işlenen pamuk farklı özelliklerde iplik üretimi ve sonrasında kumaş üretimi ile sonlanmaktadır.

3. Üretimhanelerin ek birimleri, fabrikanın bir diğer temel mekanı depo/ambarlardır. Fabrikada ham madde, üretilen malzemenin ve de teknik malzemenin depolandığı iki tür depo/ambar bulunmaktadır. Bunlardan ilk grup; hammadde olarak iplik üretilmek üzere gelen pamuk ile üretilmiş iplik ve kumaşın depolandığı boyut olarak oldukça büyük olan ambarlardır. Bu yapılar dışarıya kiralanmak üzere yapılmış olup uzun zaman böyle kullanılmıştır. Bu depo yapıları Fabrikanın kuzey bölümünde, içinde okaliptüs ağaçlarının bulunduğu bir avlu etrafında kuzey, batı ve güney yönlerinde sıralanmış bloklardır. Yan yana sıralanmış uzun dikdörtgen mekânlardan oluşan ambar birimleri benzer özelliklere sahiptir.

İkinci grup ambarlar ise, Fabrika’nın işleyişi için gerekli olan malzemenin depolandığı, doğu cephede idari birimlerle ilişkili makine yedek parça, elektrik parça ambarı, yağ ambarı, kimyevi madde ambarı vb. olarak tanımlanan görece küçük ambar/depolama alanlarıdır. Fabrikanın yönetim birimlerinin bulunduğu idari/yönetim mekânları, umum müdür/müdür, şef, muhasebe/işletme muhasebesi, vezne, ambar şefi, ticaret, bekleme salonu, kontrol, bekçi odalarından oluşur. Bu mekânlar, memur girişinden ulaşılacak şekilde konumlanmış, Fabrikanın doğu cephesinde orta bölüme sıralanmıştır. Avluya ve Doğudaki ana caddeye pencerelerle açılan idari mekanların en önemli öğelerinden biri de yapı ile birlikte tasarlanmış olan klima sistemleridir. Bu İdari kısım aslında fabrikanın en özgün değişmeden bugüne gelen bölümlerden birini oluşturmaktadır. Ki yapıldığı tarih itibariyle bu klima sistemi ülkemizin bilinen genel klima tarihini değiştirecek niteliktedir.

Ortak mekân olarak kadın, erkek tuvaletleri ve soyunma odaları işçilerin ihtiyaçlarını karşılayan servis birimlerini oluşturmaktadır. Farklı özellikte, niteliksiz yapılar alan içinde üç noktada kümelenmiştir.


Kaynak : Güney Mimarlık Dergisi, Sayı : 22, Ekim 2016